Cevizli Mah., Zuhal Cd. Ritim Istanbul AVM B Blok 7.Kat Daire : 66 Maltepe - İSTANBUL

Awesome Image
05.06.2023

ÇOCUK İSTEYEN ÇİFTLER NASIL BESLENMELİDİR?

KADIN FERTİLİTESİ ve DESTEK TEDAVİLERİ

  • DİYET ŞEKLİ: Akdeniz diyetinin gebelik şansını ve ART sonuçlarını iyileştirdiği gösterilmiştir. Batı diyeti ise tam tersi bir ilişkiye sahiptir. Akdeniz diyeti, ağırlıklı olarak sebze, meyve, yeşillik, zeytinyağı ve balık ağırlıklı bir beslenme şeklidir. Batı diyeti ise hazır gıdalar, fast food, işlenmiş gıdalar, tatlandırıcılar, rafine yağlar, bol yağlı ve tuzlu, kırmızı et ağırlıklı beslenme tarzıdır.
  • PROTEİNLER: balık ve beyaz et içeren proteinler ve bitkisel proteinler fertilite üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Hayvansal proteinler ve yüksek yağlı süt ürünleri ise infertilite riskini artırır.   
  • YAĞLAR: omega 3 yağ asiti fertiliteyi artırır. trans yağ asitleri over fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.
  • KARBONHİDRATLAR: Mevcut kanıtlar, sınırlı olmakla birlikte, yüksek miktarda tam tahıl içeren düşük glisemik yüklü diyetlerin doğurganlığa fayda sağlayabileceğini düşündürmektedir.
  • Folik asit ve çinko, ovulatuar infertilite ve sporadik anovulasyon riskini azaltabilir.
    Özellikle B12 ile birlikte folik asit takviyesinin gebelik şansını ve YÜT başarısını artırabileceği görülmektedir. Randomize çalışmalara ihtiyaç vardır.
  • Demir ile ilgili pozitif etki bildiren yayınlar var.
  • DEMİR: Serum demir konsantrasyonu ile doğurganlık arasındaki ilişki hakkında az sayıda çalışma bildirilmiştir. Bununla birlikte, demirin hem fazlalığı hem de eksikliği doğurganlığı olumsuz etkileyebilir. Hahn ve arkadaşları demir alımı, özellikle potansiyel demir eksikliği riski olan kadınlarda, örneğin sık ve ağır adet gören kadınlarda doğurganlık ile zayıf bir şekilde ilişkilendirilmiştir. Öte yandan, ileriye dönük bir çalışma, toplam ve hem olmayan demir takviyesinin yumurtlama bozukluklarına bağlı kısırlık riskini azaltabileceğini göstermiştirlerdir.
  • İyot gebelik planlayan kadınların iyot alımına özellikle dikkat etmeleri öneriliyor.
  • İYOT: doğurganlık için gerekli olan tiroid bezi fonksiyonunu etkileyen iyottur. Orta veya şiddetli iyot eksikliği yaşayan 501 kadında yapılan bir çalışmada, iyot eksikliği olmayan kadınlara göre gebelik ertelenmiş ve her döngüde gebe kalma şansı %46 azalmıştır. Hafif iyot eksikliği olan kadınlar arasında bu ilişki minimaldir. Hafif ve orta derecede iyot eksikliğinin dünya çapında üreme çağındaki kadınlar arasında yaygın olduğunu belirtmek de önem taşımaktadır 
  • ANTİOKSİDAN TAKVİYESİNİN kadın doğurganlığı üzerindeki etkisini araştırmak için çok az çalışma yapılmıştır. Showell ve ark. (2017), bir antioksidan almanın subfertil kadınlarda fayda sağlayabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, bu bulguların kanıtı, yöntemlerin yetersiz raporlanması, belirsizlik ve tutarsızlık ile ilgili yanlılık riski ile sınır bulunmuştur.
  • Antioksidanlar subfertil kadınlar için fayda sağlayabilir. (C ve E vitaminleri)
  • Selenyum, hamilelik zamanını ve subfertilite riskini azaltabilir.
  • Vit D, yalnızca PCOS, insülin direnci veya düşük AMH seviyeleri gibi rahatsızlıkları olan kadınlar için faydalı olabilir.
  • Magnezyum glikoz metabolizmasında yer alır; bu nedenle, PCOS ve metabolik bozuklukları olan kadınlar için hayati olabilir. Uygun serum magnezyum konsantrasyonu, muhtemelen dokuların artan insülin duyarlılığı ile ilişkilidir
  • L-karnitin, PCOS, amenore bozuklukları, seks hormonu seviyeleri, oosit sağlığının yanı sıra trans yağ asiti ve lipid peroksidasyonunu iyileştirebilir. L-karnitin muhtemelen oositlerde enerji üretimini artırarak ve üreme hücrelerinde oksidatif hasara karşı koruma sağlamak için serbest radikalleri azaltarak kadın fertilitesini artırır.
  • N-ASETİL SİSTEİN (NAC): kadın fertilitesi üzerine olumlu etkileri olduğunu belirten araştırmaların sayısında artış dikkat çekici bulunmuştur.
  • FİTOÖSTROJENLER: henüz net değil. SOYA İZOFLAVONLARI tüketilmesinin YUT başarısı üzerine olumlu etkileri olduğu ifade edilmiştir.
  • BAKIR: etkisiz.
  • GLUTEN: etkisiz.
  • SİGARA – ALKOL- KAFEİN –YÜKSEK ŞEKERLİ GIDALAR, ŞEKERLİ GAZLI İÇECEKLER ve ENERJİ İÇECEKLERİ: yüksek miktarda tüketilmesi kısırlık riskini artırır.
  • CİVA İÇEREN BALIKLAR: Yüksek düzeyde alımı, hamilelik planlayan veya hamile kadınlar için endişe verici olabilir.

ERKEK FERTİLİTESİ

  • AKDENİZ DİYETİ: Sağlıklı beslenme düzenlerinin (Akdeniz diyeti ve İhtiyatlı diyet; ) gebelik şansını ve ART sonuçlarını iyileştirdiği gösterilmiştir. Sağlıksız diyetler (Batı diyeti) tam tersi bir ilişkiye sahip bulunmuştur.
  • PROTEİNLER: Yüksek süt ürünleri alımı semen kalitesini ve doğurganlığı etkileyebilir. Soyanın doğurganlık üzerindeki etkisine ilişkin insan çalışmalarından elde edilen sınırlı kanıt mevcuttur; bununla birlikte, çoğu hiçbir zararlı etki göstermedi.
  • YAĞLAR: trans yağ asitleri doğurganlığın azalmasıyla ilişkilidir, oysa omega 3 yağ asitleri sperm DNA fragmantasyonu, testosteron ve testis hacmine karşı koruyucudur.
  • KARBONHİDRATLAR: Yüksek miktarda tam tahıl içeren düşük glisemik yüklü diyetlerin doğurganlık üzerinde olumlu etkisi olabilir.
  • Antioksidan takviyesi semen kalitesini iyileştirir ve klinik gebelik ve canlı doğum olasılığını artırabilir.
  • Vit B12, sperm sayısını, hareketliliğini artırarak ve sperm DNA hasarını en aza indirerek doğurganlığa karşı koruyucu olabilir.
  • Vit D, semen kalitesini ve sperm motilitesini olumlu etkileyebilir ancak sperm konsantrasyonunu etkilemez.
  • Çinko, kısır erkeklerde sperm kalitesini yükseltebilir.
  • Folik asit ve çinko sadece sperm konsantrasyonu, morfolojisi ve serum folat seviyesi üzerinde daha büyük bir etki yaratabilir.
  • Demir, sperm konsantrasyonu ve motilitesi ile ters orantılı olabilir.
  • CoQ10 ve testosteron seviyeleri arasında anlamlı bir ilişki yok.
  • Ara sıra/orta derecede alkol ve kafein alımı semen kalitesini etkilemezken, bu içeceklerin veya yüksek şekerli gıdaların fazla miktarda alınması semen kalitesini olumsuz etkiler.

Etiketler: