Cevizli Mah., Zuhal Cd. Ritim Istanbul AVM B Blok 7.Kat Daire : 66 Maltepe - İSTANBUL

Awesome Image
05.06.2023

TÜP BEBEK BAŞARISIZLIĞI NEDEN OLUR?

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı maalesef kısırlık tedavisi alan çiftlerde en istenmeyen durumdur.

Başarısız sonuçlar ruhsal, fiziksel, maddi ve manevi olarak oldukça üzücü sonuçlar doğurabilmektedir.

Bu nedenle günümüzde yapılan tüm araştırmalar tüp bebek başarısının arttırılabilmesi yönündedir.

Peki tüp bebek başarısızlıkları neden olur? Altında yatan nedenler nelerdir?

İLERİ ANNE YAŞI

Kadın yaşı tüp bebek tedavisinde son derece önemlidir. Yumurta kalitesi bu tedavilerin en önde gelen başarı unsurudur.

Genç yaşlarda gebelik başarıları son derece yüksek olabilirken ilerleyen yaşlarda bu oran çok dramatik şekilde düşüşler göstermektedir.

35 YAŞ SINIRI

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki özellikle 35 yaş üzerindeki kadınlarda yapılan tedavilerde başarı oranlarında önemli derecede düşmektedir.

Erken yaşlarda planlanan gebeliklere daha kısa sürede ulaşılabilmekte ve ulaşılan gebeliklerde canlı doğum oranları da oldukça yüksek olabilmektedir.

Tüm bu nedenlerle gebelik yaşını geçirmemek, tedaviye karar verdikten sonra en kısa sürede ilerlemek çok doğru olacaktır.

GENETİK PROBLEMLER

Anne ve baba adaylarının genetik problemlere sahip olması gelişen embriyonun da genetik olarak problemli olmasına neden olabilir.

Problemli olan embriyo gebelik açısından ya negatif sonuçlanmakta ya da gebe kaldıktan sonra düşükle sonuçlanmaktadır.

Tekrarlayan gebelik kayıplarında genetik problemler incelenmeli ve gerekli ön araştırmalar yapılmalıdır.

Günümüzde embriyonun genetik incelemesi yapılarak en sağlıklı embriyo belirlendikten sonra transfer edilmesi mümkündür.

Genetik olarak sağlıklı embriyoların hem gebelik oranları yüksek hem de canlı doğum oranları yüksektir.

ERKEK FAKTÖRÜ ve SPERM İNCELEMELERİ

Sperm değerlendirmesi tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında mutlaka yapılması gereken bir diğer incelemedir.

Spermlerin az sayıda olması, ileri hareketliliğinin kötü olması ve morfolojik olarak yapısının bozuk olması hem embriyoların kötü gelişmesine hem de tüp bebek tedavisinin negatif sonuçlanmasına neden olabilmektedir.

Sperm parametreleri kötü olan erkeklerde uygun tedaviler ve yaşam tarzı düzenlemeleri ile sperm kalitesinin arttırılması mümkündür.

RAHİM İÇ ZARI PROBLEMLERİ

Rahim iç zarında yani endometriumda problem olması transfer edilen embriyonun tutunamamasına neden olur. Bu da tekrarlayan başarısızlıklara neden olur.

Rahim iç zarının doğru tedavilerle hastaya uygun olarak hazırlanması son derece önemlidir.

Uygun kalınlıkta ve ideal görünümde olan bir rahim iç zarı tüp bebek başarısını da beraberinde getirecektir.

Burada hastaya özel tedavi şarttır.

TÜPLERDE SIVI BİRİKİMİ (HİDROSALPENKS)

Tüplerde sıvı birikmesi ve  bu sıvının rahim içine dökülmesi sonucunda rahim zarında bozulmalar olur ve gebelik gelişmesi mümkün değildir.

Embriyo buraya tutunamaz ve tedavi başarısızlıkla sonuçlanır.

Hidrosalpenks varlığı tüp bebekte tedavi başarısını %50 oranında olumsuz etkiler ve son derece önemli bir faktördür.

Tedavi öncesinde tüplerin rahim filmi (HSG) ve ultrason ile doğru şekilde değerlendirilmesi ve gereken hastalarda tedavi öncesinde bu tüplere uygun cerrahi işlemler yapılması başarıyı da beraberinde getirecektir.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ EMBRİYOYU REDDEDEBİLİR

Erkekten gelen kromozomlar nedeniyle kadın vücudu ve bağışıklık sistemi bunu yabancı bir canlı olarak kabul edip geri çevirebilir ve kabul etmeyebilir.

Embriyonun yerleşememesine veya gebeliğin düşükle sonuçlanmasına bağışıklık sistemindeki aşırı cevap ve reaksiyonlar neden olabilmektedir.

Tüm bu sebeplerle günümüzde bağışıklık sistemi gerekli testlerle araştırılır ve anormallik saptanan kadınlarda uygun tedavilerle bu sistem düzenlenir ve baskılanır.

Sonuçta embriyonun yerleşmesi ve gebeliğin devam edebilmesi sağlanabilmektedir.

PIHTILAŞMA SİSTEMİ ve KANLANMA PROBLEMLERİ

Rahimdeki damarlar rahmin ve rahim iç zarının kanlanmasında rol alırlar. Bu bölgelerin yetersiz kanlanması veya damar içi pıhtılaşma sisteminin fazla çalışması durumunda rahim iç zarında yetersiz gelişme olabilmekte, embriyonun buraya tutunmasında problemler olabilmekte ve hatta tutunan embriyonun erken gebelik haftalarında düşükle sonuçlanmasına sebep olabilmektedir.

Tüm bu olumsuz etkilerden uzaklaşabilmek için damar içi pıhtılaşma sisteminde görevli genler araştırılıp bozuk olan genlere sahip kadınlarda kan sulandırıcı tedaviler uygulanarak başarılı sonuçlar alınabilmektedir.

MİKROBİYOTA ve FLORA FARKLILIKLARI

Günümüzde araştırılan önemli konulardan biri de kadın ve erkek florasının farklılık göstermesine bağlı gelişebilecek problemlerdir.

Erkek florasına ve spermine karşı, kadının florası ve savunma sistemi cevap vererek yabancı bir canlı gibi davranıp gebeliğin gelişmesine engel olabileceği düşünülmektedir.

Flora değerlendirme testleri günümüzde artık yapılabilmektedir.

Uyumsuz floraya sahip olan çiftlerde uygun probiyotikler, antibiyotikler ve flora düzenleyiciler kullanılarak denge sağlandıktan sonra tedaviye başlanabilmektedir.

SON SÖZ OLARAK

Her hasta kendi içinde ayrı değerlendirilmeli ve ayrı yorumlanmalıdır. Çok fazla sayıda test yapmak hem gereksiz hem de maliyetli olacaktır. Uygun testler uygun hastalarda yapılmalı ve bulunan problemler doğru şekilde tedavi edilmelidir. Tüp bebek tedavisindeki başarının ana faktörü budur.

 

 

Etiketler: